İLAN-I AŞK (Ağustos 1995)
Hatıralar harmanlandıkça
hayalimde;
Anlamsızlaşır bakışlarım.
Taşımaktan korktuğum ümitlerime;
Unutamadığım keskin
bakışların çakılır kalır;
Ne yapsam, ne etsem de kurtulamasam.
Hayran hayran seyrederken
yürüyüşünü,
Aklımdan atamasam o ilk söyleyişimi
adımı,
Tebessüm ederek yaklaşırken
hani;
Unutamasam sıcaklığını bakışlarının,
Nazlı nazlı gülüşünü,
utanınca…
Hafif sesinle
mest edip, halimi sorarken inceden
Aşık edişini
unutamasam beni kendine,
Tadamadan daha
lezzetini sevmenin,
Unutamasam
acısını yalnızlığının, bakarken ardından;
Nedenini
sorsam gitmenin, henüz gelmişken, aniden…
Hafızamdan silemesem acısını
yokluğunun;
Ağartan saçlarımı, bir bir;
Tan vaktini beklerken
gecenin bir yerinde,
Uykusuz kalsam konuşurken
hayalinle,
Ne, zaman geçsin; ne de
hayalin hiç gitmesin.
Hayal etmekten seni, gece -
gündüz,
Anmaktan kurtulamasam adını;
Tadamamaktan korkarken, seni
sevmeyi,
Utanamasam tutmak için
ellerini,
Nedamet de duyamasam
sarılmaktan sana.
Hissetmekten yokluğunu, her
an;
Anlatmaktan sıkılamasam seni
sevmeyi;
Tutamasam kendimi yollarına
düşmekten,
Uyanır uyanmaz koşmaktan
sana doğru,
Nefessiz kalıncaya kadar
koşmaktan..
Haberin mi var ki
sevdiğimden seni?
Ağladığımdan geceleri,
hıçkırarak
Tutamadığımdan gözyaşlarımı,
Uzun uzun içlendiğimden,
Nasıl sevdiğimden, haberin
var mı?
Hakkım var mı seni bu kadar
sevmeye?
Ağartmaya saçlarımı, tek tek;
Tutmaya ellerini düşlerimde,
Unutamadığım kokunu, çekmeye
içime her an;
Niyetlenmeye seyretmek için
gözlerini;
Hakkım var mı bilmem?
Ağlamaya hayaline sarılarak;
Tutarak ellerinden, sokulup
boynuna;
Uzun uzun, içlenerek,
ıslatmaya omzunu;
Nakşetmeye, baktığım her
yere bakışlarını.
Hayal etmeye, gülüşünü;
Anlatmaya seni sana,
saatlerce;
Tartışmaya senin için senle,
Umut etmeye var mı bilmem
seveceğini
Ne diyeceksin diye merak
etmeye
Hakkım mı var, yoluna
çıkmaya
Aklına beni sokmaya,
Talihsiz kalbimin kederini,
Uzatıp dilimden sana, uzun
uzun;
Ne hakkım var anlatmaya…
Haddimi mi aştım seni
severek,
Aşağıladım mı seni sevgimle,
Taşımaya hakkım yok mu sevgini,
Ummak bile yasak mı ki bana?
Niyet etmek seni…
Helal hissetmek seni
sevmeyi,
Aldığım nefes gibi muhtaç
olmak sana;
Tutamadığım söz gibi sanki,
Unuttuğum yemin gibi seni
sevmek;
Nedenini soramadığım çatık
kaşların gibi…
Hakkını veremedim mi seni
sevmenin;
Alacaklısı mısın sanki
kalbimin?
Takip ederken bastığın
yerleri adım adım…
Uyuşturucusu musun
hayalimdeki yürüyüşlerimin?
Nasiplisi misin yokluğumun,
tadacağın hazlarda?
Hissetmesem de artık güzel
bir şey,
Anlayışım kör de olsa
bakışlarına,
Tırmansa sevdan en zirvesine
kalbimin,
Uyutmasa da yıllarca,
Nasipsizi olsam dünyanın…
Hangi kelime tutar yerini
adının;
Alnıma hançerle kazınan,
Tutamaz kimse yerini,
Unutturamaz bakışlarını,
Nedensiz değil elbet.
Hisli bakışlarındı ya, seni
bana kodlayan;
Artıran ritmini kalbimin,
Tamamlayan bakışlarını,
gözlerimin,
Utandıran duygularımı,
yüzümü kızartan;
Nispet dolu gözlerindi,
uykularımı kaçıran
Hatıralarım çivilensin
gözlerime;
Anılarım perçinlensin,
Tutamadığım hayalin çıkmasın
aklımdan;
Umutlarım kazınsın
uykularıma,
Neden diye soramasın ruhum,
hasretini kimseye.
Hak etmediğim gülüşlerin var
artık,
Anlayamadığım donuk
bakışların…
Titriyorken ellerim
boşluğunda avuçlarının,
Uğulduyorken kulaklarım
sessizliğinde…
Ne olur bil, sana aşığım hep
sensizliğin bir yerinde,
‘seni hala seviyorum’ diye
bağırıyorken,
Unutmaya başladığın anıların
ta en derinlerinde,
Muhtacım sana, söylüyorum
işte yine, ve sadece bil diye…
04.9.1995 Pazartesi – 06.10.2013
Perşembe 19:00 KERİM ÖZDOĞAN