26 Ekim 2013 Cumartesi

İLAN-I AŞK (AĞUSTOS 95)

İLAN-I AŞK (Ağustos 1995)

Hatıralar harmanlandıkça hayalimde;
Anlamsızlaşır bakışlarım.
Taşımaktan korktuğum ümitlerime;
Unutamadığım keskin bakışların çakılır kalır;
Ne yapsam, ne etsem de kurtulamasam.

Hayran hayran seyrederken yürüyüşünü,
Aklımdan atamasam o ilk söyleyişimi adımı,
Tebessüm ederek yaklaşırken hani;
Unutamasam sıcaklığını bakışlarının,
Nazlı nazlı gülüşünü, utanınca…

Hafif sesinle mest edip, halimi sorarken inceden
Aşık edişini unutamasam beni kendine,
Tadamadan daha lezzetini sevmenin,
Unutamasam acısını yalnızlığının, bakarken ardından;
Nedenini sorsam gitmenin, henüz gelmişken, aniden…

Hafızamdan silemesem acısını yokluğunun;
Ağartan saçlarımı, bir bir;
Tan vaktini beklerken gecenin bir yerinde,
Uykusuz kalsam konuşurken hayalinle,
Ne, zaman geçsin; ne de hayalin hiç gitmesin.

Hayal etmekten seni, gece - gündüz,
Anmaktan kurtulamasam adını;
Tadamamaktan korkarken, seni sevmeyi,
Utanamasam tutmak için ellerini,
Nedamet de duyamasam sarılmaktan sana.

Hissetmekten yokluğunu, her an;
Anlatmaktan sıkılamasam seni sevmeyi;
Tutamasam kendimi yollarına düşmekten,
Uyanır uyanmaz koşmaktan sana doğru,
Nefessiz kalıncaya kadar koşmaktan..

Haberin mi var ki sevdiğimden seni?
Ağladığımdan geceleri, hıçkırarak
Tutamadığımdan gözyaşlarımı,
Uzun uzun içlendiğimden,
Nasıl sevdiğimden, haberin var mı?

Hakkım var mı seni bu kadar sevmeye?
Ağartmaya saçlarımı, tek tek;
Tutmaya ellerini düşlerimde,
Unutamadığım kokunu, çekmeye içime her an;
Niyetlenmeye seyretmek için gözlerini;

Hakkım var mı bilmem?
Ağlamaya hayaline sarılarak;
Tutarak ellerinden, sokulup boynuna;
Uzun uzun, içlenerek, ıslatmaya omzunu;
Nakşetmeye, baktığım her yere bakışlarını.

Hayal etmeye, gülüşünü;
Anlatmaya seni sana, saatlerce;
Tartışmaya senin için senle,
Umut etmeye var mı bilmem seveceğini
Ne diyeceksin diye merak etmeye

Hakkım mı var, yoluna çıkmaya
Aklına beni sokmaya,
Talihsiz kalbimin kederini,
Uzatıp dilimden sana, uzun uzun;
Ne hakkım var anlatmaya…

Haddimi mi aştım seni severek,
Aşağıladım mı seni sevgimle,
Taşımaya hakkım yok mu sevgini,
Ummak bile yasak mı ki bana?
Niyet etmek seni…

Helal hissetmek seni sevmeyi,
Aldığım nefes gibi muhtaç olmak sana;
Tutamadığım söz gibi sanki,
Unuttuğum yemin gibi seni sevmek;
Nedenini soramadığım çatık kaşların gibi…

Hakkını veremedim mi seni sevmenin;
Alacaklısı mısın sanki kalbimin?
Takip ederken bastığın yerleri adım adım…
Uyuşturucusu musun hayalimdeki yürüyüşlerimin?
Nasiplisi misin yokluğumun, tadacağın hazlarda?

Hissetmesem de artık güzel bir şey,
Anlayışım kör de olsa bakışlarına,
Tırmansa sevdan en zirvesine kalbimin,
Uyutmasa da yıllarca,
Nasipsizi olsam dünyanın…

Hangi kelime tutar yerini adının;
Alnıma hançerle kazınan,
Tutamaz kimse yerini,
Unutturamaz bakışlarını,
Nedensiz değil elbet.

Hisli bakışlarındı ya, seni bana kodlayan;
Artıran ritmini kalbimin,
Tamamlayan bakışlarını, gözlerimin,
Utandıran duygularımı, yüzümü kızartan;
Nispet dolu gözlerindi, uykularımı kaçıran

Hatıralarım çivilensin gözlerime;
Anılarım perçinlensin,
Tutamadığım hayalin çıkmasın aklımdan;
Umutlarım kazınsın uykularıma,
Neden diye soramasın ruhum, hasretini kimseye.

Hak etmediğim gülüşlerin var artık,
Anlayamadığım donuk bakışların…
Titriyorken ellerim boşluğunda avuçlarının,
Uğulduyorken kulaklarım sessizliğinde…
Ne olur bil, sana aşığım hep sensizliğin bir yerinde,
‘seni hala seviyorum’ diye bağırıyorken,
Unutmaya başladığın anıların ta en derinlerinde,
Muhtacım sana, söylüyorum işte yine, ve sadece bil diye…

04.9.1995 Pazartesi – 06.10.2013 Perşembe 19:00 KERİM ÖZDOĞAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder